28 Nisan 2010 Çarşamba

iPad gPad wePad: tabletim tabletin tabletleri…



Tablet PC bazı modelleri dokunmatik ekran olarak tamamen dizüstü bilgisayarların fonksiyonunu kapsar. Tablet PC kelimesi 2001 yılında Microsoft tarafından piyasaya sürülen pen-enabled computer isimli ürünle popüler oldu.

Günümüzde tablet PC rekabeti artarak devam ediyor…

Apple firması iPad isimli tablet PC’yi 27 Ocak 2010`da, San Francisco`daki Yerba Buena Center`da Apple`ın basın konferansı esnasında ilan etti. 9.7 inc(25 cm.)’lik dokunmatik ekrana sahip iPad dev bir iPhone’u andırıyor ve internet kullanmaya, çizim yapmaya, oyun oynamaya, gazete, dergi ve kitap okumaya olanak sağlıyor. iPad’in gPad(Google) ve wePad(Neofonie) gibi rakiplerine karşı en önemli avantajı 150.000 uygulamaya sahip olması

iPad ile e-Kitap okumak?!

Apple CEO’su Steve Jobs iPad'in ilk planda iBook Store'da ve dijital bookstore'larda satılacağını duyurdu. iBook Store'da ePub formatı kullanılacak. Kitaplar istenirse iki sayfa olarak yatay ya da tek sayfa dikey olarak okunabilecek. Sayfa geçişleri aynı kitap sayfası çevirir gibi efektli olacak. Kitapların fontları ve yazı boyutları da değiştirilebilecek.

Apple kitaplar için Penguin, MacMillan, Simon & Schuster, Harper Collins ve Hachette ile işbirliğine gittiğini duyurdu. iPad'deki e-kitaplar ağaçtan yapılmış bir kitaplık görüntüsün içinde raflarda dizili kitaplar gibi duruyor. Okumak istediğinize elinizle dokunup o kitabı açabiliyorsunuz.

Bu kitapların hepsi İngilizce… Peki Türkçe kitaplar? İdefix Türkçe e-kitap satışına başladı. Şu anda içinde Can yayınlarının da bulunduğu satın alabileceğiniz 86 e-kitap var. Tabi bu kitapları okuyabilmek için de bir “reader” aletine ihtiyacınız olacak. 500 TL’den başlayan fiyatlarla okuyucu bir alet alabilirsiniz. Ancak hemen aklıma gelen bir soru: acaba bu aletlerle okuyabildiğimiz e-kitapları yukarda sözünü ettiğimiz tablet pc’lerle de okumak mümkün mü? Entegrasyon açısından bu çok önemli… Daha da önemli bir soru: Türk insanı e-kitap okumaya hazır mı?
Kütüphaneleri Seviyorum Girişimi’nin web sitesinde açtığımız “Hangi formatta kitap okumayı tercih edersiniz?” isimli anket e göre; ankete katılan 466 kişiden sadece 23’ü e-kitabı tercih etmiş. Bu durumda katılanların % 95’i basılı kitabı tercih ettiğini belirtmiş. İlk bakışta basılı kitapların zaferi gibi görünse de aslında kütüphaneleri seven ve basılı kitaplarla özdeşleştiren bir girişim olduğumuz düşünüldüğünde bugün için %5 e-kitap tercihi, çok yakın gelecekte bu tercihin daha fazla artabileceği anlamını taşımaktadır. Özellikle teknoloji tutkunu yeni nesil kütüphane kullanıcıları için kütüphanelerin e-kitap hizmeti vermesi kaçınılmazdır ve çok gereklidir. Üstelik şu anda mekan olarak yeterli ve yaygın kütüphane hizmeti alınamayan ülkemizde elektronik kütüphane hizmetleri verilebilmesi reform niteliğinde bir fırsattır. Burada hem kütüphaneler hem de kullanıcılar açısından önemli olan nokta e-kitap ve basılı kitabı birbirine rakip olarak görmemektir. Kitabın formatının seçimi kişisel bir tercih meselesidir. Dileyen kitabını dilediği formatta okuma özgürlüğüne ve imkanına “yasal yollarla” sahip olabilmelidir. Bir çok kitabın, hatta çok ciltli ansiklopedilerin bile “korsan” olarak elektronik ortama aktarılıp kullanıldığı bilinen üzücü bir gerçekliktir.

Yazarların, yayıncıların telif haklarının korunduğu ve ücretlerinin ödendiği çeşitli anlaşmalarla elektronik ortamdaki kitaplar artırılmalıdır. Hatta tek tek kitap satışından ziyade elektronik veritabanı şeklinde ve kütüphanelerin abone olarak kullanıcılarına sunacağı bir hizmet türü olarak tasarlanmalıdır. Böylece kitaplar herhangi bir “reader” aletine de gerek duyulmaksızın internet üzerinden rahatça okunabilir.


Kaynaklar:
http://en.wikipedia.org/wiki/Tablet_PC
http://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0Pad
http://www.cnnturk.com/2010/bilim.teknoloji/teknoloji/01/27/applein.yeni.bombasinin.adi.ipad/561150.0/index.html
http://www.cnnturk.com/2010/bilim.teknoloji/teknoloji/02/03/ipade.karsilik.gpad/562161.0/index.html
http://www.iha.com.tr/haber/detay.aspx?nid=116928&cid=13
http://www.cnnturk.com/2010/bilim.teknoloji/teknoloji/04/15/turkiye.e.kitap.okur.mu/572247.0/index.html
http://kutuphaneleriseviyorum.org/?q=node/92

20 Nisan 2010 Salı

ÇocukLink: Çocuklar için eğlence ve bilgi içerikli güvenilir web siteleri

Sevgili Çocuk,

İnternetteki bilgiler aşırı bir hızla çoğalıyor! Bu nedenle güvenilir ve doğru bilgiyi bulmak giderek daha da zorlaşıyor. Araştırmalarında internetten bulduğun bilgilerin doğru olup olmadığını kütüphanedeki ansiklopedilerden veya kitaplardan kontrol etmelisin. Unutma internette “basılı” bilgilerin sadece % 10’u yer alıyor, henüz dünyadaki tüm bilgiler internette değil! Ayrıca araştırmalarında bilgileri hangi siteden aldığını ve hangi kitaplardan yararlandığını mutlaka belirtmelisin.

Biliyoruz internet sadece bilgi kaynağın değil, aynı zamanda eğlence kaynağın! Ama sakın bol reklam alan eğlence ve oyun sitelerini kullanma. Çünkü o reklamlara bastığında virüsler bilgisayarına bulaşıp, bilgisayarını kısa sürede bozabilir. Bir de lütfen savaş oyunları oynama; Dünyamızın şiddete değil şefkate ihtiyacı var!

ÇocukLink’i değerli zamanını kötü sitelere girip çıkmakla kaybetmemen ve hoşuna gidebilecek güzel siteleri önceden tanıyabilmen için hazırladık. ÇocukLink’te seni eğlendirecek, bilgilendirecek ve düşündürecek internet sayfalarının kısa tanıtımları var. Bu sayfalar senin için bilgi uzmanı kütüphaneciler tarafından özenle seçildi.

ÇocukLink, Kütüphaneleri Seviyorum Girişimi’nin sana 23 Nisan armağanıdır :)

Sevgilerimizle,

Esmeray Karataş Ateş
Kütüphaneleri Seviyorum Girişimi Koordinatörü
E-posta: bilgi@kutuphaneleriseviyorum.org


ÇocukLİnk'i hemen okumak için şu adrese giriniz: http://kutuphaneleriseviyorum.org/sites/default/files/KSG_CocukLink_23Nisan2013_0.pdf

ÇocukLİnk'te yer alan web sayfalarında ARAMA yapabilmek için şu arama motorunu kullanınız: http://www.google.com.tr/cse/home?cx=013964494613931911653:peevjg38rsi&hl=tr

9 Nisan 2010 Cuma

İki Farklı Kültür Bir Amaç: Yayıncılar ve Kütüphaneciler


Yayıncılar ve kütüphaneciler okuyucuları ihtiyaçları ile buluşturmaya odaklanmış iki farklı kültürden uzmanlardır.
Birisi kitap sayısının artırılması ve satılmasıyla, diğeri kitapları paylaşmak ve okuma kültürünü beslemekle ilgilidir. Fakat bir farklılık daha vardır. Yayıncılar satış rakamlarından okuyucuların ne istediğini anlamaya çalışır; (çok satan iyidir?!) Kütüphaneciler ise informatör(informant) olarak okuyucuların bir toplumun farklı tatları ile memnun olacakları kitap seçimlerine yardım etmeye çalışır.


Kitapları satma zorunluluğuna tamamen karşı görünse de çoğu yayıncı kütüphane pazarlamasının önemini kabul etmektedir...


Kütüphaneler okuyucular yaratır!

Kütüphaneler okuyucuların kitapları test etmesine, içindeki okuma tutkusunu keşfetmesine, yeni yazarların doğmasına imkan verir... Okuyucular beğendiği kitapları önerir, kitap severler için sosyal medyada gönüllü olarak reklamını yapar...


Çoğu kütüphane kullanıcısı aynı zamanda kitap alıcısıdır!

Bir kütüphane ile okuma kültürü/tutkusu edinen bir okuyucu sadece kütüphanelerden ödünç almakla sınırlı kalmayacaktır. Hem kütüphaneden okumaya devam edecek hem de dilediği, testettiği kitapları kendi kitaplığına eklemek üzere satın alacaktır.


Bestseller'lara alternatif: Kütüphanelerden en çok okunanlar!

Kütüphanelerde yayıncılardan edinilebilen her kitaba ulaşılabilmesi fırsat eşitliği ilkesine göre kaçınılmaz olmalıdır. Bu eşitlik sağlandığında belirli aralıklarla kütüphanelerden en çok okunanlar listesinin yayınlanması da okuyucuların kitap seçimlerinde dikkate alabilecekleri farklı alternatif bir kaynak olacaktır.


Not: Uzun zamandır planladığım bu yazıyı yazmamda esin kaynağı olan makale: http://www.libraryjournal.com/article/CA6652447.html




8 Nisan 2010 Perşembe

Kütüphane değil Düşünce Dükkanı


Bir kütüphaneye girdiğinizde daha kapıdan şişşşt sessiz ol uyarısıyla karşılaşırız...
Daha adım atmadan içeriye, daha özdeşleşemeden bilgi kaynaklarıyla, sessiz olma kasveti biner sırtımıza... Parmak ucunda yürümeye çalışmak, öksürmeye bile korkmak, derdimizi kısık sesle anlatmaya çalışmak bir kütüphanede yaşanan tipik işkencelerdir:)

Oysa geleneksel kütüphane kavramı yıkılıyor artık... Yaşasın hayalimizdeki gürültülü patırtılı capcanlı kütüphanelere kavuşabileceğiz:) Aşağıdaki bağlantıda Londra'daki geleneksel kütüphanelerin geleneksellikten sıyrılıp "idea stores"lara dönüştüğünden bahsediyor...

http://www.telegraph.co.uk/culture/books/7499236/Cappuccinos-in-your-local-library-Its-all-just-froth.html

Halk Kütüphaneleri ve Google arasındaki ilişki

Google ve Halk Kütüphaneleri...

her ikisi de insanların bilgiye ücretsiz erişmesine odaklanmış!...


Google'ın ücretsiz bir internet kaynağı olarak elbette faydaları yadsınamaz. Ancak unutmamak gerekir ki var olan basılı bilginin yalnızca % 10'u internettedir...


Diğer taraftan halk kütüphaneleri google'ı dışlamak yerine onunla birlikte ne yapabilir buna odaklanmalıdır. Neredeyse bilgi çöplüğüne dönüşmüş olan internette aranılan bilgiye en isabetli şekilde nasıl ulaşılacağını ve ulaşılan bilgi içerisinde en güvenilir olanına nasıl karar verilebileceğini öğretmek yine kütüphanelerin işi olmalıdır.


Bu konuda yazılmış bir makaleye şu bağlantıdan erişebilirsiniz: