8 Nisan 2010 Perşembe

Kütüphane değil Düşünce Dükkanı


Bir kütüphaneye girdiğinizde daha kapıdan şişşşt sessiz ol uyarısıyla karşılaşırız...
Daha adım atmadan içeriye, daha özdeşleşemeden bilgi kaynaklarıyla, sessiz olma kasveti biner sırtımıza... Parmak ucunda yürümeye çalışmak, öksürmeye bile korkmak, derdimizi kısık sesle anlatmaya çalışmak bir kütüphanede yaşanan tipik işkencelerdir:)

Oysa geleneksel kütüphane kavramı yıkılıyor artık... Yaşasın hayalimizdeki gürültülü patırtılı capcanlı kütüphanelere kavuşabileceğiz:) Aşağıdaki bağlantıda Londra'daki geleneksel kütüphanelerin geleneksellikten sıyrılıp "idea stores"lara dönüştüğünden bahsediyor...

http://www.telegraph.co.uk/culture/books/7499236/Cappuccinos-in-your-local-library-Its-all-just-froth.html

2 yorum:

Esmeray Karataş Ateş dedi ki...

Camille de Toledo’un “Elveda Hüzün“ isimli kitabından: “Kapanışının ardından, dünyayı yeniden açıyoruz ve sanki Şanzelize’de bir dükkanmış gibi, bu durumu ilân ediyoruz. Kendi halimize gülmeden de bunu yüksek sesle ve açık bir çekilde söyleceğiz: Biz, gözleri açık romantikleriz.“

Esmeray Karataş Ateş dedi ki...

IDEA Store, Whitechapel, Londra- Adjaye/Associates

‘Idea Store’ kavramının arkasındaki düşünce kütüphaneyi toplumun günlük yaşamının bir parçası haline getirebilmek. Cephede oluşturulan renkli cam yüzeyler ise esin kaynağını binanın çevresinde var olan yerel pazarlardan alıyor. İngiltere’de ‘Özel Yatırım Girişimi’ (PFI -private finance initiative) desteği ile üretilen kütüphanelerine alternatif olarak gelişen ‘Idea Store’ maceracı mimarların geleneksel yöntemler kullanarak farklı binalar üretmesine iyi bir örnek oluşturuyor.
http://www.mimarlarodasi.org.tr/index.cfm?sayfa=Belge&Sub=detail&RecID=729